Olimpos Turları
Antalya ili ziyaret edilebilecek pek çok antik yer sunmaktadır. En popülerlerinden biri Olympos'tur.
Olympos, Türkiye'nin güney kıyısında, Antalya'nın 90 km güneybatısında, Çıralı Köyü yakınlarında bir vadide yer alan antik bir kenttir.
Bu yazımızda bu ünlü antik kenti ziyaret etmeden önce bilmeniz gereken tüm önemli bilgileri bulacaksınız.
Öncelikle tapınak kapısı, Olympos tiyatrosu, Nekropolis kilisesi ve Akropolis tepesinin bulunduğu Olympos arkeolojik alanını ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca Olympos'ta bir (veya birkaç) gece kalabilirsiniz. Bungalov tarzı konaklama, çam ormanları ve portakal bahçeleri içindeki ahşap evler özellikle gençler arasında oldukça popüler hale geldi. Güzel bir kaçamak için güzel bir yer.
Olympos en parlak döneminde en önemli liman kentlerinden biriydi. Kenti gezmeye sağ taraftan başlarsanız Kaptan Eudomos'a ait bir lahit göreceksiniz. Üzerinde Eudomos'a ithaf edilmiş bir yazıt var, gözden kaçırmamanız gereken.
Antik kent Akçay deresinin her iki yakasına kurulmuş olup oldukça etkileyicidir. Olympos kenti muhtemelen M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuştur. Kalıntılar plajın yakınında, nehrin ağzında yer almaktadır.
Tiyatro, hamam, bazilika gibi yapıları görebilmek için suyun içinden geçmek gerekiyor. Nehrin kuzey kıyısındaki kalıntılar yoğun bitki örtüsü altında gömülü olduğundan ulaşılması daha zordur.
Bir göletin yakınında, üzerinde Marcus Aurelius adına bir ithaf yazıtı bulunan bir tapınağın propylaeumu duruyor.
Olympos Antik Kenti, Antalya'nın Kumluca ilçesinde bulunmaktadır. Beydağları – Olympos Milli Parkı sınırları içerisinde olup adını 16 km kuzeydeki Tahtalı Dağından almaktadır. Antalya'ya uzaklığı yaklaşık 87 km, Kumluca'ya uzaklığı ise 28 km'dir. 'Tanrıların Evi' olarak bilinen ve Likya Yolu'nun en güzel noktalarından biri olan Olympos, ziyaretçilerine doğa ve tarihin iç içe olduğu mucizevi bir atmosfer sunuyor.
Olympos Antik Kenti, Antalya'nın güney kıyısında Phaselis Antik Kenti'nden sonra ikinci önemli liman kentidir. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte M.Ö. 167 – 168 yılları arasında basılan Likya Birliği sikkelerinde adı geçmektedir ve Likya Birliği'nde üç oy hakkına sahiptir.
Kentin kalıntıları günümüze kadar ulaşmış olup dönemin görkemli tarihini ortaya koymaktadır. Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Kalıntılar çoğunlukla doğudan batıya, denizle buluşan nehrin ağzında ve her iki yakada bulunmaktadır. Şehri ikiye bölen nehir yatağı bir kanalla çevrilmiş, her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprüyle birbirine bağlanmıştır. Köprünün bir ayağı hala yerinde. Kalıntıların çoğu orman içinde, ağaçlar ve çalılarla kaplı. Nehrin güney kıyısında küçük bir tiyatro var, bir tarafta girişi iyi korunmuş, diğer tarafı ise oldukça harap durumda. Bir diğer önemli yapı ise tapınağa ait kapıdır. Kapının önündeki heykel kaidesinden Roma İmparatoru Marcus Aurelius tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır ve nehir ağzının yaklaşık 150 metre batısındadır. Kalıntılar arasında öne çıkan en ilginç eser ise Antalya Müzesi'nin yürüttüğü kazılarda ortaya çıkan Kaptan Eudomus'un lahitidir. Lahit sahile giderken nehrin ağzına yakın kayanın oyuğundadır. Duygusal yazıtta kaptanın adının geçmesi, uzun tarafındaki kabartmada ise kaptan gemisinin şeklinin yer alması önemlidir.
Olympos aynı zamanda popüler bir tatil beldesidir. Yeşilliklerle çevrili bungalov ve ağaç evlerde konaklama yapılabilmektedir. Antik kentten iç kısımlara kadar uzanan alandadır. Son dönemde farklı konseptlerde birçok işletme açıldı. Ayrıca plajın yakınında kamp şeklinde çadırda kalabileceğiniz işletmeler de mevcut. Turistler, Türkiye'nin en güzel plajlarından biri olarak kabul edilen Olympos plajına, ören yerlerinin arasından geçerek, tarihi havayı soluyarak ulaşabiliyor.